Pazartesi, Aralık 2, 2024
Google search engine

Marksizm ve Ekolojik Yıkım – Çalıştay Amed, 19-20 Ekim 2024

Bugün içerisinde bulunduğumuz sistemin yarattığı iklim krizi, gıda krizi, su krizi, ekonomik kriz ve toplumsal krizler ile yaşam her alanda kuşatma altına alınmıştır. Sistemin doğaya ve doğanın parçası olan toplumsallığa yönelik topyekûn yok etme hali git gide derinleştirmektedir. Kapitalizm yalnızca ekonomik bir sistem değil, aynı zamanda ideolojik ve siyasal bir iktidar olarak, bu krizler ve yıkım içinde varlığını sürdürerek, her alanda kendini tekrar tekrar inşa etmektedir.

Kapitalist modernitenin yükselttiği ulus-devlet, endüstriyalizm ve kapitalist üretim, doğa ve toplum arasında çelişkilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sınıf, sömürgecilik, cinsiyetçilik ve ekolojik yıkımlar hep birlikte çelişkileri daha da derinleştirmiştir. Toplumun özünü oluşturan değerlerin, birikimlerin ve emeğin çalınıp, toplumun kolektif yaşam bilinci yerine bireycilik körüklenerek yaşamlarımız kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Demokrasinin, devlete ve tek tip ulus bütünlüğüne saldırı olarak kabul edildiği egemenlerin anlayışında, homojen toplum yaratmak istenmesi, farklılıklarımızla var olmayı mümkün kılmamaktadır.

Kapitalizmin varlığıyla süregelen ulus-devletlere dayalı dünya sistemi aynı zamanda rekabete dayalı aşırı büyümeye odaklı sömürgecilik ve bölüşüm savaşları ile dolu bir dünya tarihi yaratmıştır. Yanı başımızda devam eden savaş ve Kuzey Kürdistan’da çok yönlü savaş pratikleri ile yıkımın en yoğun süreçlerini yaşıyoruz.

Ekolojik kriz, savaş, militarizm, yerel yönetim, sömürge ve sömürü düzenini bütün boyutlarıyla ele almak amacıyla gerçekleştireceğimiz çalıştayımız, bizlere bir kez daha acil bir durumla karşı karşıya olduğumuzu ve bir çöküşe sürüklendiğimizi hatırlatmayı ve harekete geçmek için bir yol haritası oluşturmayı hedeflemektedir. Yıkım dinamiklerinin nedenleri ve sonuçlarını beraber ele alarak, politik arka planını da gören yerden gerçekçi ve bütünlüklü bir araya gelişlerimizin bir örneği olarak yeni yaşama gidecek yolun adımlarından olacaktır.

Savaş politikaları, faşizm, yoksullaşma, betonlara gömülü yaşamlarımız, temel yaşam varlıklarımızın zehirlenmesi, antidemokratik uygulamalar ve hukuksuzluk ile hapsedilen yaşamımızı, yok sayılan değerlerimizi ve yaşamı özgürleştirmek zorunluluk olarak önümüzde duruyor. İktidar-tahakküm kıskacında öteki olan her şey için, yeni yaşam inşasına giden yolu nasıl öreceğiz? Üretimin, tüketimin, katılımcılığın ilkelerini ve kendi hayatlarımızı tayin etmenin esasları neler olacaktır? Tam da doğasına uygun şekliyle, çeşitliliği ile hep beraber tartışmak, cinsiyet eşitliliğini ve ekolojik dengeyi gözeterek tahakküm ilişkilerinden arındırılmış ortak bir yaşamın bütünlüğünü hedefleyen yol ve yöntem nasıl olacak? Nereden başlamalı ve nasıl başlamalıyız?

Bu soruları, içinden geçmekte olduğumuz dönemin politik güç dengeleri içinde, gerçek hareketin sorunlarına çözüm yolları, patikaları üretmek temelinde ele almak çalıştayımızın esas amacıdır. Bu temel ilke ve hedefler doğrultusunda bir araya gelerek, Türkiye ve Kürdistan’daki ekoloji hareketinin de halihazırdaki ideolojik, politik ve örgütsel sorunlarını aşmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Ekolojik kriz derinleşir ve şiddetlenirken yeni bir ekolojik yaşam mücadelesi verenlerin de daha net ve daha güçlü fikirler, politikalar etrafında kenetlenmesi hayati bir durumdur. Bu bakımdan da çalıştayımız, Türkiye ve Kürdistan’daki ekoloji politik mücadelesinin önemli bir deneyimini kapsadığı muhakkaktır.

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler