Cumartesi, Ekim 12, 2024
Google search engine

Ekolojik yıkıma karşı direniş 2023’te de sürecek

Melike Aydın

Savaşın ve talanın gölgesinde geçen bir yılı geride bırakırken, insan eliyle doğaya verilen zarara karşı hem Kurdistan hem de diğer kentler için ortak mücadele eden yaşam savunucuları, direnişin 2023’te de devam edeceğini vurguluyor. 

Dünyada olduğu gibi Kurdistan ve Türkiye’de bu yılda devam eden sorunlardan biri de ekolojik yıkım oldu. Gıda ve su krizinin alarm vermesine ve canlı yaşamının neredeyse yok olmasına neden olan etkenlerin başında olan savaş koşullarında geçen 2022 yılı boyunca yaşam savunucuları direnişlerini, bulundukları her yerde sürdürdü. 

Ege, Akdeniz ve diğer bölgelerde zeytinlikler, tarım ve ormanlık alanlarda meydana gelen yangınlar, maden ocakları ve inşaata açılmasına karşı mücadele sürerken, Kurdistan’da ise özel savaş stratejilerinin bir parçası olarak korucu ve askerler eşliğinde ağaç kıyımı neredeyse bütün yıl devam etti. Şirnex ve Colemêrg’de tonlarca meşe ağacı kesilerek tırlarla satılırken, “güvenlik önlemleri” gerekçe olarak öne sürüldü. Çıkarılan kararname ile zeytinlik alanlar ve ormanlar talana açılırken, direnişin rengi yine kadın oldu. 

Yaşam alanlarının savunuculuğunda öncü olan kadınlar önümüzdeki süreçte de “yaşam” mücadelesinin öncüsü olacağının ipuçlarını veriyor. 

Ekoloji Birliği Kadın Meclisi Sözcüsü Füsun Kayra, 2022’de doğa kıyımı ve buna karşı kadınlar öncülüğünde verilen direnişi değerlendirdi. 

‘Görmezden gelen iktidarları tanımamak lazım’

AKP iktidarının yabancı ülkeler ve şirketlerle halka ve doğaya karşı işbirliği içinde olduklarını söyleyen Füsun, ülkenin her yerinde doğaya karşı bir savaşın verildiğini söyledi. Savaşın hem siyasi ve hem de alenen yürütüldüğünü kaydeden Füsun, “Gece yarısı çıkarılan kararnamelerle her şeyi istedikleri gibi yürütüyorlar. Doğa hakkı mücadelesi veriyoruz. Ama ne kadar geçerli oluyor bu? Mücadele alanı darlaşıyor. Ülkenin genelinde kendi halkına karşı savaşı var. Yandaş şirketlerle uluslararası şirketlerle işbirliği yapıyorlar, çünkü onların ortakları. Devletin kurumları da rant alıyor. Siyasi perspektif gereği bunu yapıyorlar. Bu iktidar gider başka iktidar gelirse bu talan devam eder mi diye kaygılarımız da var. Belki hukuk daha işler hale gelir, kazanımlarımız olur mu diye umudumuz var. Dünya yok oluşa giderken, bunu görmezden gelen hiçbir iktidarı tanımamak gerekir” dedi. 

‘Kadın doğayı korumak istiyor’

Neolitik çağın öncesinde toplayıcı, toprakla ilişkili kültürünün süregeldiğini kaydeden Füsun, eril aklın ise yaşamı doğayla birlikte tanımlayan kadının aksine doğayı bir madde olarak gördüğüne işaret etti. Kadının bu empati kurma haline, doğa bilgisine en eski zamanlardan beri sahip olduğunu söyleyen Füsun, “Kadın doğadan alıyor ve doğayı korumak istiyor. Kendi kendine idame edeceği şeyi şehirde bulamayacak. Aslında erkeklerin de gidecek bir yerleri yok. Ama erkekler bir şekilde bu bağı kuramadıkları, bu empatiyi geliştiremedikleri için başka bir yerde bağı kurabileceklerini düşünüyorlar. Kadınlar buradan çıktıklarında var olamayacaklarını biliyor” ifadelerini kullandı. 

‘Direnen kadın imgeleri büyütülmeli’

Ekoloji mücadelesini yereldeki kadınlardan öğrenmek gerektiğini vurgulayan Füsun, bu mücadelede farklı yaklaşımlar olsa da kendilerinin katkı sunan olarak var olduklarını sözlerine ekledi. Mezeköyde direnen Azime ninenin jandarmaya karşı duruşunu örnek veren Füsun, “Bu kadının siyasi alt yapısı yok ama bildiği bir şey var, o da toprağı her ne olursa olsun savunmak, bunu kimseye öğretemeyiz. Öğretilerek yapılacak bir şey değil. Olsaydı erkeklere de öğretilirdi. Bunun yaşamsal ağın parçası olmaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu, imgeleri görünmez kılıyorlar, oysa bunları büyütmemiz, görünür kılmamız gerekiyor. Hem yerelde eril mekanizma var, hem de iktidarda aynı eril akıl baskılıyor. Belki bu desteği biz vermeliyiz” diye belirtti. 

‘Selamlamak yetmiyor, direnişi büyütmeliyiz’

Doğası için direnenlerin birbirinden haberdar olması gerektiği üzerinde duran Füsun, hangi kadının hangi mücadele içinde olduğunu bilerek birlikte mücadele edilmesinin önemini vurguladı. Füsun, İran’da Jina EmînÎ’nin katledilmesiyle başlayan eylemlerde kadınların canları pahasına mücadele ettiğini söyledi. Füsun, “Keşke daha çok dayanışma gösterebilsek. O kadınlar için de sokaklarda olacağız. ‘Kadını ve doğayı katleden aynı’ sloganıyla sokaklarda olmaya devam edeceğiz. İran’daki kadınları selamlamak yetmiyor, o her şeyi göze alan kadınlar gibi sokaklara çıkmalıyız ve direnişi büyütmeliyiz” diye konuştu. 

Yıl içinde ekolojik yıkım ve buna karşı direnişte öne çıkanlar ise şöyle;

Ocak

*Aydın’ın Germencik ilçesinde bulunan Dağyeni köyünde yapılan maden sondaj çalışmalarını köylüler protesto etti. 

*Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı 10 köyü kapsayan alanda açılmak istenen mermer madenine karşı halk tepki gösterdi, Nikfer Mahallesi’nde yapılmak istenen bilgilendirme toplantısını yaptırmadı. 

*Muğla’da Valiliğin web sitesinden Akyaka’ya “bir çevre yolu projesi düşünüldüğü” haberini öğrenen halk basın açıklaması gerçekleştirdi. 

*İstanbul da ise 1999 yılından bu yana ‘1’inci Derece Sit Alanı” olarak koruma altında tutulan Validebağ Korusu’nun imara ve yapılaşmaya açılma çabasına karşı direniş devam etti.

Şubat

*Manisa’da Salihli Çevre Derneği’nin Meta Nikel Madencilik Şirketine Gördes Nikel-Kobalt Madeninin cevher zenginleştirme tesisi projesine karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Çevre ve Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu karar verilmesinin ardından açtığı davada tesisin işletme ruhsatının dahi bulunmadığı ortaya çıktı. 

*Uşak’ın Karacahisar köyünde yapılması planlanan Nikel Maden Ocağı ve Eleme Tesisi projesi için Ayrancı köyünde yapılması planlanan ÇED toplantısına halk engel oldu. 

*Muğla’nın Milas ilçesi Tuzabat Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan boksit madeni çıkarma ve kırma-eleme-yıkama tesisi kurma projesi için Muğla Valiliği tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açılan davayı halk kazandı.

Mart

*Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy mevkiinde bulunan içinde zeytinlikleri de içeren 740 dönümlük Akbelen Ormanı’nda IC İÇTAŞ Enerji ve LİMAK Enerji ortaklığı ile kurulan Yeniköy- Kemerköy Termik santrallerine kömür çıkarılması için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın olur kararına karşı açılan dava için keşif yapıldı. Yeni çıkarılan ve zeytinliklerin taşınmasını öngören maden yönetmeliğine dayanarak iş makineleri zeytinlik alana girdi, ancak Akbelen direnişçileri alandan işgalcilerin çıkarılmasını sağladı.

*Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin Altınordu ilçesinde Rıhtım ile Melet Irmağı arasındaki deniz dolgusu ve kıyı düzenleme projesinin yürütmesi durdurulmasına karşı çalışmaların devam etmesine yönelik ikinci kez suç duyurunda bulundu. 

*Türkiye’nin ilk iklim davası ise Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde bulunan kurumakta olan Marmara Gölü için kamu idarelerinin sorumlu olduğunun tespiti için açıldı.

Nisan

*Dilok’un Îslahiye ilçesinde Amanos Dağları’nın eteklerinde bulunan Altın Üzüm Mahalle sakinleri CTC adlı firmaya ait İslahiye Boksit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi’nin doğaya verdiği zarara dikkat çekmek için yol kapatma eylemi yaptı, şirketin taleplerini karşılaması üzerine eylem sonlandırdı. 

*İstanbul’da ise Kadıköy Kent Dayanışması, Büyükşehir Belediyesi tarafından Kadıköy’de bulunan Kuşdili Çayırı’nda yapılmak istenen otopark projesine karşı protesto eylemi gerçekleştirdi.

*Amed’in Sûr ilçesine bağlı Dicle Nehri’nde bilinmeyen bir nedenden kaynaklı binlerce balık öldü.

*Tamamı 90’lı yıllarda devletin zorla göçertme politikası sonucunda boşaltılan Wan’ın Şax ilçesine bağlı Ferxinis (Övecek), Xumar (Dalbastı), Şamanis (Kıyıcak), Govhedlan köylerinde yüzlerce ağaç “güvenlik” ve “karakol” inşa etme iddiasıyla kesildi. Haftalar süren ağaç kıyımı köylülerin tüm itirazlarına rağmen devam etti.

Mayıs

*İzmir’in Karaburun ilçesinin Parlak Mahallesi’nde, Öres Elektrik Üretim AŞ. Tarafından Kentsel Sit Statüsüyle koruma altındaki Sazak Köyü’ne bitişik, aynı zamanda mera vasfındaki alana kurulması planlanan Güneş Enerji Santrali (GES) için Parlak Mahallesi Köy Kahvesi önünde yapılması planlanan ÇED toplantısı yurttaşlar tarafından yaptırılmadı.

*Şirnex’te Cudi Dağı eteklerinde bulunan kömür ocaklarının kirli suyu köylülerin itirazına rağmen doğal kaynak suyu olarak bilinen ve Dicle Nehri’ne akan Nerdüş Deresi’ni kirletmeye devam etti. 

*Askeri operasyon kapsamında Şirnex’in Besta, Gabar, Cudi ve Namaz Dağı bölgelerinde başlatılan ağaç kıyımı aralıksız devam etti. 

*Qileban’ın Sêgirkê ve Hîlal beldelerinden Besta’ya sürülen korucular, Tîkera bölgesinde asker gözetiminde ağaç kesimini sürdürdü. 

*Gabar Dağı’nın Basan ilçesi yamacına düşen bölgede yapılan ağaç kıyımının ise AKP’li Belediye Başkanı Bahattin Altuğ’un korucubaşı olan oğlu Mehmet Aktuğ ve MHP Güçlükonak İlçe yöneticisi Mehmet Emin İlhan’a ihale edildiği ortaya çıktı. 

*Cudi’de ise Benavya ve Nêvava, Besta’da ise Rîsor, Şerevan, Qûrteka Pêşya, Têkera ve Keniya Mîr bölgelerde ağaç kıyımı sürdürüldü. 

*Aynı şekilde Wan’da yüzlerce ağacın kesimine asker denetiminde devam edildi.

Haziran

*Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın başlamasından bu yana Türkiye kıyılarına yüzden fazla yunus vurdu.

*Aydın’ın Efeler ve İncirliova ilçeleri Kızılcaköy, Dereağzı ve Gerenkova Mahalleleri mevkiinde Güriş Grubu bünyesinde yer alan Gürmat Elektrik Üretim A.Ş.  tarafından yapılması planlanan Sarı Zeybek JES projesi ile ilgili ÇED Raporu’nun yeterli olmadığı kanaatine varıldı.

*Muğla’nın Bodrum ve Fethiye ilçelerinde ormanlık arazide yangın çıktı, Marmaris ilçesinde Bördübet mevkiindeki ormanlık alanda 21 Haziran’da kundaklama sonucu çıkarıldığı iddia edilen yangın 4 gün sonra kontrol altına alındı.

*Erzîngan’ın Îlîç ilçesi Çöpler köyünde, Türkiye ve Kanada ortaklığı ile işletilen ve 2010 yılından beri faaliyette olan Anagold altın madeni işletmesinin yığın liç sahasına ait boru hatlarında yaşanan arıza sonrası 20 ton siyanür Fırat Nehri’ne döküldü.

*Şirnex’e bağlı Girê Sor, Xêrga Girê Gozgê, Tenûra , Girê Gêsin, Çalpîjîna, Baskê Qulinga, Mêrgumar, Kaniyamîr, Bîratetûm, Bîrapêşû, Cinîwer, Berûzer, Rîsor, Navîyan, Çiyayê Cudî, Benavya, Girê Sîvê, Pişta Reşa, Çemê Mezin ve Kurta Xanî bölgelerinde ve köylerinde askerlerin gözetiminde ağaç kıyımı devam etti. 

*Qileban’ın Sêgirkê belgesinde Hançer Timi’nin başında olduğu belirtilen Zübeyir Babat tarafından sürdürülen kıyım, doğa talanına döndü. Bölgede sadece bir günde kesilen ağaçlar, bin 500 tonu geçti. Kesilen ağaçlar, 50 TIR ile kent dışına gönderildi.

Temmuz

*Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde heyelan meydana geldi. 

*Kaz Dağı’nda, Çanakkale’ye bağlı Çan ilçesi Halilağa köyü yakınlarında Cengiz Holding tarafından işletilmek istenen bakır-altın madenine verilen “ÇED olumlu” kararının yürütmesi durduruldu. 

*Muğla’nın Datça ilçesi Mesudiye Mahallesi’nin Kocadağ mevkiindeki ormanlık alanda 700 hektarlık alanda zarar meydana geldi. 

*Manisa ve Hatay’da orman yangınlarında yüzlerce hektar ormanlık alan yandı. 

*Konya’nın Kulu Gölü olarak bilinen Düden Gölü’nde 500 civarında ince gagalı ve karabaş martı hayatını kaybetti.

*Şirnex’in Cudi Dağı ve Besta bölgelerinde korucular tarafından asker gözetiminde “güvenlik” bahanesiyle yapılan ağaç katliamı Besta’nın Keniyamîr, Birateto, Birapeşo, Deyndarok, Cinîwer, Belûzer, Rîsor, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Pêşya, Girêdeyincê, Şerevan, Xirtkbestê ve Navyan alanlarında devam etti.

Ağustos

*Şirnex’in Besta bölgesinde korucuların eliyle başlatılan ağaç kesimi devam etti, Ayrıca bölgede özel şirketlerin “maden arama” adı altında yaptıkları çalışmalar da devam etti. 

*Colemêrg il merkezine bağlı Marinus köyünde askeri operasyon sonucu 12 Ağustos’ta çıkan yangın 15 gün sonra kendiliğinden söndü. Yangını söndürmek için bölgeye giden köylüler ise “güvenlik” gerekçesi ile köylerine geri gönderildi. 

*Êlih’in Qûbîn ilçesine bağlı Kesiktaş köyü yakınlarında petrol atığından dolayı bataklığa dönen alanda bir sırtlan bulundu.

*İzmir’de Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, astbest yüklü savaş gemisi Nae Sao Paulo’nun Türkiye’ye getirilmek üzere yola çıkmasını protesto etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Brezilya’dan yola çıkan ve Atlantik’te ilerleyen geminin şartlı notifikasyon onayının iptal edilmesine karar verildiğini duyurdu. O Gemi Gidecek Platformu ise bu bilgiyi yalanlandı. 

*Koruma Kurulu kararına rağmen AKP’li Üsküdar Belediyesi ekipleri polis ve zabıta eşliğinde Validebağ Korusu’na girdi.

*Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Mezeköy’de, jeotermal kaynak arama sondaj çalışmasına 22 Temmuz’da başlatılan ve 10 günü aşkın süren direnişe jandarma müdahale ederek iş makinelerinin geçişine izin verdi, çalışma başlatıldı.

*Rize’nin İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat tarafından yapımına devam edilen taş ocağına karşı yöre halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası reddedildi. Rize İdare Mahkemesi’ndeki davada taş ocağının bölgeye zarar vermediği iddia edildi.

Eylül

*Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde Şirnex’te bulunan Cudi Dağı’nda devam eden talan ve yıkıma karşı, “Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz” şiarı ile binlerin katılımıyla 17 Eylül’de Cudî’ye yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe Kürdistan’ın yanı sıra Türkiye’den de çok sayıda kişi katıldı. Ağaç kıyımı ise devam etti.

*Muğla’nın Marmaris ilçesi İçmeler Mahallesi’nde Kızılbük mevkiinde Sinpaş GYO A.Ş. tarafından yapılması planlanan devre mülk ve otel inşaatı, ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararının Muğla 3.İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen sürdü.

*Mersin’in Gülnar ilçesinde, Manisa’nın Soma ilçesinde yüzlerce arazide yangın çıktı.  

Ekim

*Şirnex’in Besta bölgesi ile Cudi ve Gabar dağlarında askerlerin gözetiminde korucular tarafından yapılan ağaç katliamı devam etti. 

*Dersim’in Pilemûriye ve Xozat ilçelerinde askerler eşliğinde ormanlarda ağaç kıyımı devam etti.

*Wan’ın Erdîş ilçesine bağlı Zilan bölgesinde bulunan İncesu köyü civarında Koç Köprü Barajı’nın dibinde yer alan Zilan Çayı’nda yavru balıkların ölümü meydana geldi.

Kasım

*İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı Köyü sakinleri, yaşam alanlarına yapılmak istenen JES projelerine karşı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ve kitle örgütleriyle birlikte açmış oldukları davaları kazandı.

*Yeniköy-Kemerköy Enerji Şirketinin kömür madeni için Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanlarını kesme talebine karşı açılan davada bilirkişi incelemesi raporu açıklandı. Raporda maden ocağının çevresel etkisinin ne olacağı belirtilmezken şirket yararına karar verildi.

Aralık

*Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi yayınlandı; zeytinlik alanların yok edilmesinin önü açıldı.

*İzmir’in Çeşme ilçesinde gerçekleştirilmek istenen Çeşme Yarımadası Projesi ile ilgili yürütmenin durdurulması kararı alındı. 

*Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanına Yeniköy Kemerköy Termik Santrali tarafından yapılmak istenen kömür ocağı için verilen yürütmeyi durdurma kararı şirket lehine çıkan 3’üncü bilirkişi raporunun hemen ardından kaldırıldı.

*Zilan’da yapılmak istenen HES’e ilişkin Van İdare Mahkemesi, çevreye olumsuz etkilerinin önlenmesi ya da zararın en aza indirilmesi için tedbirlerin alınmadığı sonucuna vararak, projeyi iptal etti. 

Sourcejinnews

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Eklenenler